Psikiyatrik rahatsızlıklarla suç ilişkisi hakkında ise; bu konuda engeli bir politika izlenmesi gerektiğine işaret eden Namlı; "Suçu küçümsememek, takip etmek, eğer bir rahatsızlık varsa tedavi etmek ve hakkıyla cezalandırmak lazım. Ama bizim bu süreçte gördüğümüz şey suçu bir hastalıkla da ilintilendirmek. Bu çok da doğru değil, özellikle psikiyatrik rahatsızlıklarda. Çünkü psikiyatrik rahatsızlığı olan insanlar bu anlamda damgalanıyorlar veya psikiyatrik tedavi görmek istemiyorlar. 'Her psikiyatrik tedavi gören suçludur' veya 'her suçlunun psikiyatrik rahatsızlığı vardır' algısı tamamen yanlış. Bu, suçu biraz kolaya indirgemek oluyor. Yapılan çalışmalarda psikiyatrik tedavi gören, ruhsal rahatsızlığı olan veya yatarak tedavi gören insanlar ile psikiyatrik tedavi görmeyen, hastanelerde yatmayan insanlar arasında suç oranında bir farklılık yok. 'Eğer bir kişi suç işlemişse bunun mutlaka bir psikiyatrik rahatsızlığı vardır' demek bu işin kolaycılığı ve bununla birlikte diğer psikiyatrik tedavi gören veya ruh sağlığı bozuk olan kişilere büyük bir yük yüklemekte, var olan damgalanmayı daha da artırmaktadır." şeklinde konuşan Doç. Dr. Mustafa Nuray NAMLI, ruh sağlığının bir insan için belki de en önemli sağlık bileşeni olduğunu belirtmiştir.