KRSM
12 Şubat 2018

Bu bölümde hizmet veren doktorlarımızı görüntülemek için buraya yada soldaki resime tıklayınız.

 

Kadın Ruh Sağlığı

 

Sosyal etkenlerle ilişkili farklılıkların katkısı ve ayrı biyolojik özellikleri olması ile kadın ve erkek ruh sağlığı doğası gereği birbirinden farklı olabilmektedir. Her ne kadar genel olarak değerlendirildiğinde kadın ve erkeklerdeki ruhsal hastalıkların çoğunda sıklık benzer olsa da, bu hastalıkların iki cinsiyetteki görünümü ve hastalık belirtileri farklı olabilmektedir. Kadınların hayat döngüsünde, doğurganlık ile ilişkili ruh hali değişimlerine ve zihinsel hastalıklara daha yatkın hale getiren dönemler vardır. Premenstrüel disforik bozukluk, doğum sonrası ruhsal hastalıklar ve menopoz döneminde görülen depresif bozukluklar kadınların yaşamları boyunca hormonal değişikliklerin katkısı ile görülür.

Kadın ruh sağlığı içinde ayrıca önem arz eden anne ruh sağlığı, kadınların gebelik dönemi ve doğumdan sonraki ilk bir yıl boyunca ruh sağlığı ile ilgilenen uzmanlık alanının ismidir. Bu alan hamilelik öncesi ruhsal hastalığı olup, hamile olmayı düşünen ya da hamile olan, hamilelikte ya da doğum sonrası ilk defa ruhsal hastalık gelişen ya da belirtileri kötüleşen hastaları kapsar.

Ekibimiz ve Çalışma Alanları

Genel olarak kadın ruh sağlığı olmakla beraber öncelikli olarak gebelik ve doğum sonrası ilk bir yıl içinde olan ve bir ruhsal hastalığı olup gebelik planlayan hastalara hizmet verilmektedir.
 
 
Prof. Dr. Nazan Aydın Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri öğleden sonra,
Doç. Dr. Pınar Çetinay Aydın Salı günü öğleden sonra,
Uzm. Dr. Buket Belkız Güngör Salı ve Perşembe günleri,
Uzm. Dr. Gökşen Yüksel Yalçın Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri ruhsal bozukluğu olan kadın hastalara randevulu hizmet vermektedir.
Uzm. Dr. Ayça Öngel Atar Pazartesi ve Cuma günleri genel kadın ruh sağlığı, Çarşamba günleri kadınlarda cinsel işlev bozukluğu olan kadınlara hizmet vermektedir.
Uzm. Dr. Neşe Üstün Perşembe günü öğleden sonra adet dönemi ile ilişkili ruhsal bozukluğu olan kadınlar başta olmak üzere randevulu hastalarına hizmet vermektedir.
Uzm. Dr. Huriye Ersen Çarşamba günü öğleden sonra menopoz dönemi ruhsal hastalıkları olan kadınlar başta olmak üzere randevulu hastalarına hizmet vermektedir.
 
 
Doğum hüznü
 
Doğum hüznü, yeni anneleri birçok açıdan etkileyebilen yaygın bir durumdur. Doğum hüznü, hormonal değişiklikler ve yeni annelik deneyimi ile ilişkilidir. Sinirlilik, gelecek için endişelenmek çoğunlukla yaygındır.
 
Doğum hüznünde sinirlilik, konsantre olmada güçlük ve uyku problemleri, kaygı, endişe ve huzursuzluk, tepkisellikte artış sık görülür. Doğum hüznü, bebeğin doğumundan sonraki ilk birkaç gün, tipik olarak ilk 4 gün içinde gelişir ve birkaç haftada özellikle de ilk 2 hafta içinde hormonlar normal düzeyine dönünce geriler.
 
Doğum sonrası hüzün, doğum sonrası depresyona göre oldukça fazla oranda görülmesine rağmen, daha hafif bir durumdur. Doğum sonrası hüzün doğum sonrası ilk birkaç haftada yeni annelerin %50-85’ini etkiler.
 
Doğum sonrası hüzün tedavi gerektirmeyen, hafif belirtilerle seyreden, genelde kendiliğinden iki hafta içinde gerileyen bir tablodur.
Ancak daha önce duygudurum bozukluğu olan kadınlarda doğum hüznü, doğum sonrası depresyonun öncülü olabilir.
 





 
Doğum sonrası depresyon
 
Doğum sonrası depresyon doğumdan sonraki bir yıllık süreçte herhangi bir zamanda ortaya çıkabilirse de genelde doğumdan sonraki ilk 3 haftalık dönemde ortaya çıkar.
 
Doğum sonrası depresyon her gün olan ve gün boyunca hayattan zevk almayı engelleyen, mutsuzluk, umutsuzluk ve bebeğe bağlanmayı da engelleyen bir durumdur. Tedavi edilmediğinde bir yıl ya da daha uzun bir süre devam edebilir.
 
Doğum sonrası depresyonun belirtileri:
 
Karamsarlık, hiçbir sebep yokken ağlama, umutsuzluk, boşluk hissi, kaygı, günlük aktivitelere karşı ilgide azalma, uyku problemleri, iştah ve kilo değişimi, bebek bakımına bağlı olmayan uyku problemleri, iştah değişikliği, enerjide azalma, suçluluk ve değersizlik düşünceleri, ölüm ve intihar düşünceleri.
 
Postpartum depresyon bir kadının günlük işlerini yapmasını, bebeğine bağlanma ve bakımını imkansız hale getirebilir. 
 
 
 
 
 
 
 








Doğum sonrası psikoz
 
Doğum sonrası psikoz veya lohusalık psikozu doğumu takiben ilk birkaç haftada aniden başlayan, nadir görülen ancak ciddi bir ruhsal hastalıktır. Her 500-1000 yeni doğum yapan anneden 1’ini etkileyen bir rahatsızlıktır.
 
Doğum sonrası psikoz gelişimine neden olduğu bilinen risk faktörleri, ailede bilinen doğum sonrası psikoz veya bipolar bozukluk öyküsünün varlığıdır.
Daha önce doğum sonrası psikoz geçirmiş olan bir kadının, bir sonraki lohusalığında doğum sonrası psikoz geçirme olasılığı %60’tır.
 
Bipolar bozukluk tanısı olan bir kadının ilk çocuğuna sahip olduğunda doğum sonrası psikoz geçirme olasılığı %25-50’dir.
Tedavi ile kadınların büyük çoğunluğu tamamen iyileşmektedir.
 
 
 

 

 






Menopoz

Geçmişte depresyon geçirmiş olmaktan bağımsız, menopoz öncesinde ve menopoz boyunca depresyon olma riski artar.
 
Geçmiş öyküde depresyon geçirilmişse menopoz öncesi dönemde depresyon olma riski daha da artar. Menopoz dönemindeki depresyonun tedavisi o anki depresyonun şiddetine ve daha önce geçirilmiş depresyon olup olmadığına göre değişir. Menopoz döneminde fizyolojik ve psikolojik değişiklikler olur.
 
Fizyolojik değişiklerin çoğu östrojen azalmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.  
 
Menapoz döneminde izlenen psişik yakınmalar şunlardır:
Huzursuzluk, iç sıkıntısı, gerginlik
Duygulanımda gerginlik 
Uyku bozukluğu, somatizasyon, libido azalması 
 

 

  




Adet dönemi ile ilişkili ruhsal bozukluklar
 
Birçok kadın adet kanaması başlamadan önce bedensel veya ruhsal değişiklikler yaşarlar. Bununla birlikte bir kadın işlevselliğini etkileyecek şiddette belirti yaşıyorsa, premenstrüel sendroma (PMS) veya daha ağır belirtiler varsa, premenstrüel disforik bozukluğa (PMDB) sahip olabilir. PMDB bir depresif bozukluk türüdür.